Kamuculuk gündemde

MUSTAFA CERİT

Bir tv. programında, Necdet Saraç, İngiltere ve bazı ülkelerde kamuculuğun benimsendiğini, kamuculuk olmadan başarının olmayacağını ifade eden cümleler söyledi. Programa katılanlar, aynı söylemi benimsedi. Ancak, aynı şeyleri Türkiye için söylemediler nedense. Mustafa İlker Yücel, bunun üzerine madem kamuculuğu doğru buluyor ve özelleştirmeye karşısınız, gelin bu konularda birlikte hareket edelim, milli bir hükümet kuralım deyince, gerçek ortaya çıktı. Türkiye'de olmaz. AKP yanaşmaz.

Oysa AKP 2002 yılında ABD tarafından kurularak iktidara getirilmişti. BOP eşbaşkanlığı görevi verilmişti. Fetö ile ortak hükümet kurmuş, açılımlar yapmıştı. Güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayarak, PKK nın şehirlere yerleşmesine göz yummuştu. Fetö'nün, ülkenin vatanseverlerini ve askerlerini uydurma gerekçelerle Silivri zindanlarına doldurmasına yardımcı olmuştu.

2014 yılında vatanseverlerin mücadelesi ile Silivri duvarları yıkıldı.

Türkiye'nin zorunlulukları vardı. Ya bu zorunluluklara göre hareket edilecekti, yada millet o iktidarı yıkacaktı. İlk uyarı AKP'nin seçimde çoğunluğu kaybetmesi şeklinde yapıldı. İşareti alan AKP zorunluluklara uymak zorunda kaldı. Erken seçim kararı alırken, aynı zamanda hendek operasyonlarına başladı. Bu hamle ile erken seçimde oyunu % 10 arttırarak iktidarda kaldı. Arkasından Fetö ile mücadele başlattı. Ordu içinde tespit edilen Fetöcüleri ilk askeri şûrada atmaya karar aldı. Fetö bu nedenle 15 Temmuz gecesi darbeye kalkıştı. Vatansever ordumuz ve milletin direnişi ile darbe başarısız oldu. Açığa çıkan bütün fetöcüler açığa alındı, yargıya sevk edildi. PKK'ya karşı mücadele hızlandırıldı, Amerikanın ikinci İsrail koridoruna girildi.

Eksik yok mu? Elbette var.

Ekonominin gidişi iyi değil. Ekonomiyi tek başına AKP'nin düzeltemeyeceği de ortada. Yapılan tarım şurasında toprakların birleştirileceği, kooperatifçiliğin esas alınacağı, kooperatif satış noktaları kurulacağı gibi bazı kararlar alınmış olsa da, bunun için tasarruf yapmak gerektiği ortadadır. AKP tasarruf yapamaz. Tasarrufu ancak milli bir hükümet yapabilir. Bu görev önümüzde duruyor.

Görüldüğü gibi AKP 2002 deki AKP değil. Türkiye'nin zorunlulukları onu değişime zorlamış. Ekonominin sorunlarının çözülmesi de ülkemizin zorunluluklarındandır. Bu zorunluluğu çözmeden kimse iktidarda kalamaz.

Siyasi partiler buna göre saflarını belirlemelidirler.